SİNÜS NEDİR?
Burun çevresinde, alında, göz küresinin arkasında, üst çene kemiğinde bulunan içi hava dolu boşluklara sinüs denir. Burunla göz küresi arasındakilere etmoid, alındakilere frontal, üst çenedekilere maksiler, göz küresi arkasındakilere ise sfenoid sinüsler adı verilir. Sinüsler burun içine delikleri aracılığı ile açılırlar. Burundan hava alışverişi yaparlar. "-it" eki litihabı açıklayan bir ek olduğu için sinüzit terimi de sinüs iltihabını tarif eder. Sinüslerin iç duvarlarını örten mukoza dediğimiz zar yapı, burun ve diğer solunum yollarını örtenle tamamen aynıdır. Titrek tüyleri olan bu zarın üzeri salgı ile kaplıdır. Bu salgı ve titrek tüylerin oluşturduğu yapıya “mukosilier kompleks” denir. Titrek tüylerin hareketi ile bu salgı sinüslerin deliklerinden buruna, oradan da sindirim sistemine atılır ve yeniden salgılanır. Bu yapı soluk havasındaki yabancı cisimlerin tutulmasına, mikropların temizlenmesine, soluk havasının nemlendirilmesine yardımcı olur. Solunum yollarının ve sinüslerin sağlıklı olması bu yapının sağlıklı çalışmasına bağlıdır.
SİNÜSLER HER YAŞTA VARMIDIR?
Yeni doğmuş bir bebeğin de çok küçük olsa dahi sinüsleri vardır. Başlangıçta küçük olan bu boşluklar, burnun içinden yüz ve kafatası kemiklerinin içine doğru genişleyerek büyürler. En son gelişen sinüs alın sinüsüdür. 6-7 yaşından sonra belirmeye başlar. 18 yaşlarında sinüsler normal boyutlarına ulaşırlar.
SİNÜSLER NE İŞE YARAR?
Sinüs zarlarında yaklaşık olarak günde yarım litre salgı oluşur. Üretilen bu mukus mideye atılır. İçindeki parçacıklar ve bakteriler mide asidi tarafından parçalanır. Bu işlemler farkında olunmadan rutin her gün yapılan işlemlerdir.
SİNÜZİT NİÇİN VE NASIL OLUŞUR?
Sinüslerin sağlıklı görev yapabilmesi için, hava alışverişinin düzenli olması gereklidir. Eğer sinüs içine hava giriş çıkışı bozulur ise (nezle, grip, burun kemiği eğrilikleri, polipler, geniz eti, v.s.) sinüs içinde oksijen azalır. Oksijen azalınca mukosilier yapının çalışması bozulur. Mukus salgısı sinüs içinden atılamaz, birikir. Mikroplar üremeye, çoğalmaya başlar. Böylece sinüs mukozası iltihaplanır. Bu “akut sinüzit” dediğimiz durumdur. Eğer sebep ortadan kalkarsa sinüs tekrar havalanmaya ve sağlıklı haline kavuşmaya başlar. Aksi takdirde olay devam eder ve bu süreç 3 aya kadar uzar ise “kronik sinüzit” meydana gelir. Akut sinüzitte tedavi kolay ve süreç kısa iken, kronik sinüzitte tedavi zor, çoğunlukla da cerrahi yöntemlere başvurulması gerekir.
SİNÜZİT TEHLİKELİ BİR HASTALIKMIDIR?
Akut sinüzit çoğunlukla iyileşir. Komplikasyonları nadirdir. Çocuklarda göze ait komplikasyonları olabilir. Kronik sinüzit ise, çok sık olmasa da komşuluk aracılığıyla beyin zarı iltihaplarına, beyin apselerine, göz kapağı ve göz küresinde iltihaplanmalara, geniz akıntısı ile alt solunum yollarında ve gırtlakta problemlere, çok nadiren de körlüğe yol açabilir.
SİNÜZİTİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Akut sinüzit üst solunum yolu hastalıkları sırasında meydana geldiğinden şikayetleri benzerdir. Burun tıkanıklığı burun akıntısı, halsizlik, hafif ateş, alında, göz arkasında, üst çenede ağrı ve hassasiyet olabilir. Burun akıntısı sarı-yeşil renge dönüşen bir soğuk algınlığı durumunda akut sinüzitten şüphe edilmelidir. Yüzde, yanaklarda, alında veya göz çevresinde ortaya çıkan baş ağrısı muhtemelen sinüzit ağrısıdır. Sinüzit durumunda "Vakum Baş Ağrısı" tarzında da baş ağrısı olabilir. Sebebi, sinüs içerisine hava girmeyişiyle negatif bir basınç oluşturup sinüs mukozasını çekmesine bağlıdır. Kronik sinüzitin belirtileri daha siliktir. Baş ağrısı çoğunlukla olmaz. Çene ve alında hassasiyet, basmakla, öne eğilmekle ağrı, şişlik olabilir. Genize doğru akıntı olabilir. Zaman zaman burun kanamalarına, koku ve dolayısıyla tat duyusunda azalmaya hatta kaybolmaya sebep olabilir. Zamanla burun ve sinüsleri dolduran polipler ortaya çıkabilir.
SİNÜZİTİN TANISI NASIL KONUR?
Sinüzit tanısı hastalığın öyküsü ve endoskopik muayene ile konabilir. Ama kesin tanı radyolojik tetkikler ile konur. Waters, Caldwell gibidirek grafiler fikir verebilse de, tomografi en iyi tanı yöntemidir. Tomografi kronik sinüzit dışında çok fazla başvurulmaması gereken bir tetkiktir.
SİNÜZİTİN TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Akut sinüzit çoğunlukla antibiyotik tedavisine cevap verir. Beraberinde kısa süreli dekonjestan burun spreyleri veya dekongestan haplar tedaviye eklenebilir. Kronik sinüzit için genellikle cerrahi müdahale gerekmektedir. Son yıllarda uygulanan Fonksiyonel Endoskopik Sinüs Cerrahisi (FESS) sinüzitin tedavisinde en etkili cerrahi yöntemdir. Endikasyonu iyi konulmuş, ehli ellerde yapılan bu cerrahi yöntemle sonuçlar oldukça başarılıdır. Kronik sinüzitte genellikle 2-3 haftalık antibiyotik tedavisini takiben tomografi çekilerek cerrahiye karar verilir.
Cerrahi müdahele lokal veya tercihen genel anestezi ile yapılabilir. Ameliyat sonrası burun içinin temizlenmesi ve hekimin tavsiyelerine önemle uyulmalıdır.
SİNÜZİT OLMAMAK İÇİN NE YAPILABİLİR?
Allerjiniz varsa bunu kontrol edin. Allerjinin en iyi kontrolü allerjenden uzak durmaktır. Gerekirse ilaçlar ve aşı da doktor kontrolünde yapılabilir.
Sigara ve kirli havadan uzak durun.
Dengeli beslenin, düzenli egzersiz yapın.
Üst solunum yolu hastalığı geçirenlerin malzemelerini kullanmayın, tokalaşmamaya veya öpüşmemeye özen gösterin.
Ortam nemi ne kadar normal düzeylerde olursa sinüsler o kadar sağlıklı olur.
Grip ve nezle salgını olan mevsimlerde kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunmamaya ve kapalı ortamları havalandırmaya dikkat edin