Meniere Hastalığı tüm vertigo (baş dönmesi) atağı sebeplerinin sadece binde beş oranını oluşturmasına rağmen, herhangi bir sebepten işitme kaybı olupta vertigo atakları da yaşayan herkese ezbere Meniere teşhisi konulduğunu, yıllarca anlamsız ve bazen de ağır cerrahi tedavilere gereksiz yere maruz kaldıklarını tespit ediyoruz. Vestibuler testlerle kesin tanı konmalıdır. Eğer vertigo (baş dönmesi) ataklarının sebebi ehli ve konusunda bilgili ellerde yapılan vestibuler testlerle Meniere Hastalığı olarak kesinlik kazandı ise, çok nadir görülen bu hastalığın hangi tedavi aşamasında olduğunuzun (ilaçla tedavi, küçük cerrahi müdahaleler ile tedavi, büyük cerrahi müdahaleler ile tedavi) belirlenerek bu tedavinin uygulanmasının yanısıra, Meniere Hastalığı ataklarının kontrol altına alınması ve bir sonraki tedavi aşamasına geçilmesinin önlenmesi için bazı tedbirler de alınmalıdır. Bunların ilki ve olmazsa olmazı sigaradır. Sigara dumanının olduğu yer de dahi bulunmamamanız, o ortama havalandırılmadan girmemeniz gerekir. İkincisi ise stres, anksiyete, depresyon gibi iç kulak damarsal kan akımını bozacak, immün yapınızı değiştirecek psikolojik hastalık ve sebeplerin mutlaka giderilmesidir. Beslenme tarzına da dikkat edilmelidir. Tuz iyicene kısıtlanmalı, lüzumsuz ve ihtiyaç fazlası sıvı alımına son verilmelidir. Bazı allerjen gıdalar, mayalı vb gıdalardan mümkün olduğu kadar uzak durmalı veya tüketimi iyice azaltılmalıdır.
İç kulağımız vücudun en karmaşık, en hassas ve en mükemmel organlarından biridir. Salyangoz ve yarım daire kanallar dediğimiz içinde sıvı ve işitme-denge organlarının bulunduğu bir kemik kapsülden oluşur. Salyangoz içinde işitme organı ve hücreleri, yarım daire kanallar içerisinde ise denge organı ve hücreleri vardır. Beyin omurilik sıvısı ve kan damarlarından bu kemik kapsül içine iki ayrı karakterde sıvı yapılır. Bu sıvılar kemik ve zar bölmelerle birbirinden ayrı tutulurlar. Bu sıvıların yapımı ve atılımı bir denge içerisindedir. Meniere hastalığında, damarlardan yapılan sıvının fazla üretimi ve/veya az atılımı söz konusudur. Meniere krizinde, hem denge hem de işitme organının içinde bulunduğu bu sıvı artar ve zar bölmeyi şişirir. Dolayısıyla Meniere krizinin bir bulgusu olan kulakta basınç hissi ve dolgunluk buna bağlı olarak gelişir. Bir süre sonra zar bölme yırtılır ve iki ayrı sıvı birbirine karışır. Birbirinden farklı yapılardaki bu sıvılar birbirlerine zehirleyici etki yaparak baş dönmesi atağını ve işitme kaybını ortaya çıkarırlar. Kulak uğultusu, bulantı ve kusma da çoğunlukla belirtilere eşlik eder. 20 dakikadan birkaç güne kadar süren bu kriz bitince şikayetler azalır. İşitme yükselir. Ama her kriz işitmeden bir miktar alır götürür. Sonraki döneme “krizler arası dönem” denir. Bu dönemde şikayetler daha az veya yoktur.
Sebebi tam olarak bilinmese de, stres, sigara, allerji, aşırı tuz ve su kullanımı, damarsal problemler, iç kulağın oturduğu kemikte yapısal bozukluklardan şüphe edilmektedir.
Meniere Hastalığı atakları "Prosper Meniere" tarafından tarif edilen dört ana bulguyla gelir.
1 - Vertigo (baş dönmesi), ve ona eşlik eden bulantı, kusma, yüzün soluklaşması, soğuk terleme, vs.
2 - Flüktuan işitme kaybı (dalgalı işitme kaybı) - Ataklar sırasında işitme azalır, atak geçince işitme düzelir. Ama her atak işitmeden bir miktar götürür ve zamanla işitme kaybı kalıcı olur.
3 - Kulakta dolgunluk ve basınç hissi - İç kulakta sıvı basıncının artamasına (endolenfatik hidrops) bağlıdır.
4 - Kulak uğultusu
Bu bulguları olan hastalara vestibüler testler yapılır. Birçok vestibüler test Meniere tanısında anlamlı sonuçlar verebilse de en kesin tanı kalorik test ile konur. Ama her işitme kaybı olupta başı da dönen her hastaya da kalorik test yapmak anlamsızdır. Kalorik test iç kulağı uyardığından Meniere olmayan hastada vertigoyu (baş dönmesi) tetikler. Burada iş hekimin tecrübesi ve bilgi birikimine düşer.
Kriz ve krizler arası tedavi farklıdır. Kriz dönemi çok dramatik olduğu için genellikle yatırılarak tedavi etmek daha etkili olabilir. Denge sistemindeki alevi en iyi söndüren diazepam (diazem, nervium vb) gurubu ilaçlardır. Beraberinde idrar sökücüler, su atıcı serumlar, kortizon ve damar kan akımını artırdığına inanılan bazı ilaçlar verilebilir. Krizler arası dönem tedavisinde en etkili olan, yukarıda saydığımız bu hastalığa neden olduğu düşünülen şeylerden uzak durmaktır. Damar kan akımını artıran, damar stresini azaltan ilaçlar verilebilir. Meniere Hastalığında ideal korunma ve tedavi, krizlerin süresini kısaltıp krizlerin sayısını azaltmak amacı taşır.
Meniere Hastalığında krizleri azaltmak için orta kulağa kortizon enjeksiyonları, kulak zarına tüp takılması ile olumlu sonuçlar alabilmekteyiz. İşitmenin iyice azalıp, vertigo krizlerinin yaşamı iyice zorlaştırdığı durumlarda orta kulağa gentamisin v.b ilaç enjeksiyonu ile ilaçla iç kulak tahrip edilmesi yoluna gidilebilir. Sonuç alınamaz ise cerrahi yolla tahrip edici ameliyatlarla kesin sonuca varılabilmektedir.
MENİERE HASTALIĞI AMELİYATLARI VAR MI
Meniere Hastalığında işitme kaybına göre ameliyatlar farklılık gösterir. İşitmesi kötü olmayan ve vertigodan (baş dönmesi) muzdarip hastalara işitmeyi koruyan direnaj ameliyatları, vestibüler nörektomi (denge sinirinin kesilmesi) ameliyatı yapılabilir. İşitmesini kaybetmiş, baş dönmesinden aşırı derecede muzdarip olan hastalara ise, iç kulağı tahrip edici ve devre dışı bırakıcı (labirentektomi) ameliyatları uygulanabilir.