Manevra, kristal kayması tespit edilen hastalara uygulanan, başa verilen özel pozisyonlarla iç kulak yarım daire kanallarına dökülen kristal taneciklerinin süzülerek, iç kulaktaki utrikul adı verilen keseciğe geri gönderilmesidir. Herbir iç kucağımızda üçer yarım daire kanalı bulunur. Her yarım daire kanalın kristal kaymasının manevrası farklıdır. VNG testi ile kanalı, kanaldaki pozisyonu doğru tespit edilip, ehli ve bilgili ellerde doğru manevra uygulanınca çoğunlukla tek seansta düzelir. Kristal kayması nedeniyle manevra uygulanan hastalara birkaç gün eğilme, başını ani sağa sola çevirme, başını aşırı şekilde yukarı kaldırma hareketlerini kısıtlamlarını öneriyoruz. Sersemlik, başın içerisinde boşluk varmış gibi hissetme durumu normaldir. Bu, birkaç gün bazen de birkaç hafta devam edebilmektedir. Özellikle de, "acaba yeniden kaydı mı?" korkusu, bu şikayetlerin uzamasında en önemli etkendir. "Acaba gerçekten düzeldi mi?" tedirginliği de diğer bir sebeptir. Uzun süre baş dönmesi yaşamış, manevralarla, ilaçlarla düzelememiş bir hastanın bu tedirginliği yaşaması doğaldır. Hele de birçok yerde, "bilmem kaç seans geleceksiniz" söylemlerini duyduktan sonra, "acaba tek seans yeterli oldu mu?" korkusu da olabilmektedir. Unutmayın ki, kristal kayması ehli ve bilgili ellerde tek seansta kolaylıkla düzeltilir. Ayrıca, düzelttikten sonra kontrolünü de yapıp sonra gönderiyoruz. Kristal kaymasının yarım düzelmesi olmaz. "Eskisinden daha iyiyim" diyebiliyorsanız düzelmişsinizdir. Çünkü kristal kayması ya düzelir, ya da düzelmemişse eskisiyle aynı veya daha kötü olursunuz. Arası olmaz. Arası gibi hissetmeniz, yatınca dönecekmiş gibi olması, siz bu olayı unutup, psikolojinizi rahatlatıp, pozisyon alma güvenini sağladığınızda tamamen kendiliğinden bitecektir. "Doktor ilaçları kesti, ....serc, vb. ilaçlar da almalı mıydım acaba?" da bazen karşılaştığımız durumlardandır. Kristal kayması tamamen mekanik bir hadisedir. Hiçbir ilaç, kaymış, yer değiştirmiş kristal taneciklerini geri yerine gönderemez. Kaydığı kanal doğru tespit edilip, o kanal kaymasına uygun manevra ehli ve bilgili, konunun uzmanı hekim tarafından uygulandığında kristaller keseciğine geri döndürülebilir. Bunun ötesinde, adı geçen o ilaçlar baş dönmesi ilacı değildirler. Baş dönmesi (vertigo) ilaçla düzelmez. Sebep olan hastalık tespit edilip, sebebe yönelik tedavi ne ise o tedavi uygulanınca o hastalığın yol açtığı vertigo da (baş dönmesi) düzelir. Tüm hastalara doğru teşhis ve doğru tedaviyle acil şifa dileklerimizle... Prof. Dr. Mehmet Yavuz Sütbeyaz
Vertigo etrafın çevremizde topaç gibi dönmesi, kısa ve Türkçe tabiriyle "baş dönmesi" demektir. Vertigoya (baş dönmesine) en sık iç kulağa ait hastalıklar sebep olmaktadır. Bunların başında BPPV (kristal kayması), sonra vestibüler migren (migrenöz vertigo), oldukça nadir olarak Meniere Hastalığı ve bazı doğumsal hastalıklar gelmektedir. Vertigoya ikinci sıklıkla sebep olan hastalıklar ise anksiyete, depresyon ve panik atak gibi psikolojik hastalıklardır. Nörolojik (beyin tümörleri, MS, senil-yaşlılık vertigosu, epilepsi vb.), kardiyolojik (hiper veya hipotansiyon, ritim bozuklukları, kalp yetmezlikleri vb), hematolojik (özellikle ağır kansızlıklar, vb) ve endokrinolojik (hipoglisemi atakları, vb) hastalıklar da vertigo ve vertigo benzeri şikayetlere sebep olabilmektedirler.
Bu konuda tecrübeli ve bilgili bir KBB hekimi, alacağı iyi bir anamnez (hastanın hikayesi), KBB muayenesi, ehli ve bilgili ellerin yapacağı vestibüler testlerle iç kulağa ait vertigo yapan hastalıkları teşhis edebilir.