- Gırtlak kanseri tedavi edilebilen bir kanserdir!
- Gırtlak kanserinde tam kür (hastalıktan tamamen kurtulma) için en önemli şart erken teşhis ve erken tedavidir!
- Kanser % 85-90 aynı cinstir (skuamoz hücreli Ca, epidermoid Ca)
- Diğer önemli bir faktör gırtlağın neresinde (glottik, supraglottik, subglottik) olduğudur.
- Hastalığın evresi, boyun lenf bezlerine, yakın veya uzak başka organlara kanser yayılımının varlığı tedavi sonucunu etkiler.
- Evre I glottik (ses tellerinde sınırlı) kanserlerde sınırlı bir ameliyatla veya radyoterapi (ışın tedavisi) ile başarı şansı % 95’ten fazladır.
- Sigara ve alkol gırtlak kanserinin başlıca sebebidir.
- Ses kısıklığınız 10-15 günden fazla devam ediyor ise, mutlaka bir KBB doktoruna gidin.
- “Ses kısıklığı yoksa, gırtlak kanseri yoktur” düşüncesi de yanlıştır. Gırtlağın üst kısmındaki (supraglottik) kanserlerde ses kısıklığı ileri safhalarda olur.
- Ses kısıklılığının glottik kanser habercisi olabileceği gibi, supraglottik bir kanserin ilk habercisi de kulağa yansıyan ağrı olabilir.
Gırtlak kanseri ameliyatları kanserin yerine ve evresine göre çok çeşitlidir. Amaç, kanser kalıntısı bırakmadan mümkün olabileceği kadar ses ve doğal solunum yolu fonksiyonu bırakarak cerrahi yapmaktır. Ama tüm kenser cerrahilerinde olduğu gibi ilk amaç kanserin temizlenmesidir. Fonksiyon bundan sonra gelir.
Gırtlak kanseri ameliyatları parsiyel (sınırlı), subtotal (tüm gırtlağın alınmasına yakın) ve total larenjektomiler (gırtlağın tümünün alınması) olarak üç ana başlık altında değerlendirilebilir.
Gırtlak tümüyle alınır ise ses fonksiyonu artık doğal yoldan olamayacak ve nefes borusu boğaz ön duvarına kalıcı olarak ağızlaştırılacağı için (trakeostomi) ağız ve burun solunumu devre dışı kalacaktır.
Parsiyel larenjoktomilerde ise iyi veya kötü ses fonksiyonu doğal yoldan yapılacak, boğaz ön duvarına ameliyat sırasında açılmış olan geçici delik (trakeotomi) çoğunlukla belli bir süre sonra kapatılacağı için burun ve ağızdan doğal yolla solunum yapabilme şansı devam edecektir.
Subtotal larenjoktomiler solunumdan çok, bir miktar da olsa doğal ses fonksiyonunun kalabilmesi amacıyla yapılmaktadır. Solunum çoğunlukla total larenjoktomi gibi kalıcı delikten olacaktır.
Hastalığın gırtlaktaki yeri ve evresine göre çok çeşitli yöntemlerle parsiyel larenjoktomiler yapılabilmektedir.
Ameliyat sonrasında patoloji cerrahi sınırlarda kanser hücreleri görürse, ikinci bir ameliyatla cerrahinin genişletilmesi gerekebilir. Bu durumda radyoterapi de iyi bir seçenek olabilir.
TOTAL LARENJEKTOMİ SONRASI DA KONUŞULABİLİR Mİ?
Doğal konuşma mümkün değildir. Bu durumda en iyi konuşma yemek borusundan konuşmadır. Hastanın hava yutarak yemek borusu ve yutakta titreştirerek konuşmasıdır. Bunu çok az sayıda hastada sağlamak mümkündür. Bunun dışında yutakla nefes borusu arasına takılan küçük cihazlarla veya dıştan kullanılan ihazlarla artifisiyel (suni) konuşma yapılabilir.
BOYUN DİSEKSİYONU NEDİR NİÇİN YAPILIR?
Boyunda kasları, damarlar ve yemek borusu, yutak, tiroid gibi organları örten zarlar (fasya) vardır. Bu zarların altında ve üstündeki boşluklarda lenf damarları ve lenf bezleri bulunur. Lenf bezleri, yabancı hücrelerle ve mikroplarla mücadelenin yapıldığı yerlerdir. Baş ve botundaki tüm dış ve iç organların bu lenf bezlerine giden lenf damarları ağı vardır. Dolayısıyla yüzdeki bir sivilceden de, bademcik iltihabından da lenf bezlerinde de iltihap oluşabileceği gibi, bu bölgedeki tümörlerin hücreleri de bu lenf bezlerine gidip oradaki savaşı kazanarak kanser dokusu oluşturarak lenf bezlerinde büyümeye sebep olabilmektedirler.
Bu lenf bezleri ve lenf kanallarının temizlenmesi için yapılan ameliyata boyun diseksiyonu denir. Çoğunlukla lenf bezi büyümesi varsa yapılır. Bazı gizli tümör yayılımı ihtimali taşıyan kanserlerde (ileri supraglottik kanserler, piriform sinüs kanserleri, bazı dudak kanserler, v.s.) lenf bezi büyümesi saptanmadan da boyun diseksiyonu (proflaktik boyun diseksiyonu) yapılabilmektedir.
Doksanlı yılların başına kadar boyun diseksiyonları geniş çaplı yapılırdı. Kozmetik açıdan sıkıntı veren ve bazı fonksiyonları bozan bu yöntem (radikal boyun diseksiyonu), sonuçlarının farklı olmadığı tespit edilince yerini fonksiyonel boyun diseksiyonuna bırakmıştır. Bu yöntemle eskiden olduğu gibi kaslar ve sinirler alınmadan sadece boyun fasiyaları yüzülerek lenf bezleri ve kanalları temizlenebilmektedir. Sonuçların radikal boyun diseksiyonuyla yarışabilmesi için öne çıkan şart, bu fasiyaları iyice temizleyebilecek tecrübeli bir cerrahtır.
Larenks kanserli bir hastada boyunda belirgin lenf bezi olması, evrelemeyi kötü etkiler ama çıkartılan her lenf bezinde kanser hücresi bulunacağı anlamına gelmez. Bunlara reaktif lenf bezi büyümeleri diyoruz.
Lenf bezinin büyüklüğü, sert ve hareketsiz oluşu tümör hücresi görülme riskini artırır.
Çok genç yaşta da görülmeye başlayan, bayan hastalarda da yaygınlaşan (sigara kullanımının genç yaşa inmesi, bayanlarda kullanma oranının artması) gırtlak kanseri olmaktan çok, erken tanı ve tedavi ettirmemekten korkun. Gırtlak kanserinin tedavisi var. Yeter ki, yaşam kalitenizi daha fazla bozacak tedavilere ihtiyaç bırakmamak için erken saptansın, erken ve etkin bir şekilde tedavi edilsin